Özellikle bu Corona süreci bir kez daha gösterdi ki nefes, gerçekten yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgi. Tüm dünyada on binlerce insan pandemi nedeniyle solunum yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetti, binlerce kişi rahat soluk almak için aylarca yoğun bakımda solunum cihazına bağlı kaldı. Doğru dürüst nefes alana kadar da bir türlü toparlayamadılar.
Hastalığın yayılması da yine nefes ve solunum yoluyla oldu.
Çok klişe bir ifade belki ama klişe olması gerçeği değiştirmiyor :
“Hayatımıza ilk nefesimizi alarak başlıyoruz ve son nefesimizle yaşama veda ediyoruz.”
Solunum ve mikro beslenmenin sağlık ve yaşlanmadaki rolü konusunda dünyanın önde gelen otoriteleri arasında gösterilen Dr. Sheldon Saul Hendler ise bu konuda şöyle diyor:
“Nefes almak şüphesiz hayatında yaptığın en önemli şeydir. Doğru nefes almak ise hayatınızı iyileştirmek için yapabileceğiniz en önemli şeydir.”
Doğru Nefes Hastalıkları Azaltıyor
Artık bugün tıbben ispatlanmış bir gerçek var. O da şu:
Doğru nefes alarak hastalık riskinizi azaltabilir ve sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.
Derin nefes almanın ve alınan nefesi uzun ve yavaş bir biçimde bırakmanın, kişiye fiziksel, duygusal ve manevi açıdan bir çok fayda sağladığı kanıtlanmış durumda.
Örneğin dakikada ortalama 12-24 kez nefes alan kişilerde, dakikada 5-6 kez nefes alanlara göre, daha fazla kaygı ve panik atak sıklığı, dikkat sorunları, yüksek tansiyon, depresyon ve obezite riski görülüyor. Hem de öyle az buz değil, 4 ila 10 kat oranında daha fazla rastlanıyor.
Nefesinizi Yavaşlatın
Nefesinizi derinleştirerek, nefes alış verişinizi önemli ölçüde yavaşlatabilirsiniz. Nefesi daha derin hale getirmek için, ciğerlerinizi tamamen nefesle doldurun ve boşaltın. Bunu yaparken etkisini artırmak için diyaframınızı kullanın.
Derin nefes alırken kendinizi zorlamayın. Zorla nefes aldığınızda diyaframı gereksiz baskı altında tutarsınız. Ek olarak, rahat olması gereken boyun ve göğüs kaslarınızı da gerersiniz.
Bedeniniz kasılınca da bu sorunun üstesinden gelmek için bir an önce aldığınız nefesi vermeye çalışırsınız. Tamamen soluduğunuzda, kaburgalar serbest kalır ve ciğerlerdeki tüm havayı dışarı atarsınız. Sonra vücudunuz gerildiği ve “refleks” ile nefes aldığı için kaburgalar yay benzeri genişler ve tekrar başa dönersiniz.
Bu benim hiç önermediğim, faydasından çok zararı olan ve zorlama ile yapılan bir nefes alma biçimi olur. Çünkü önemli olan sizin nefesi yapmaya çalışmanız değil, nefesin bedeninize kolaylıkla girip çıkmasına izin vermenizdir.
Nefesinizi Kolaylıkla Bırakın
Bunun için yapılması gereken nefesi zorlamak değil, tam tersine bırakmak ve rahatlamaktır. Nefes alırken çabalamaya, nefesi yapmaya çalışmayın. siz sadece bilinç seviyenizde aradan çekilin. O kendi kendine olacak zaten.
Nefesi yavaşlatmanın sağlık üzerinde olumlu etkilerinin olduğu ispatlandı demiştik. Hatta yavaş nefes almanın bedenin yaşlanmasını engellediğine inananlar geniş bir kitle de var. bu kişilerin en büyük kanıtı da nefes, yoga, meditasyon gibi şeylerle uğraşan kişilerin yaşıtlarına göre daha zinde ve genç görünmeleri.
Geçenlerde bir danışanımla aramda şöyle bir konuşma geçti :
Danışan : – “Köpekler dakikada 15-60 kez nefes alıyorlarmış ve dakikada 3-4 kez nefes alan kaplumbağalardan çok daha az yaşıyorlarmış. Ben de nefesimi yavaşlatırsam çok yaşar mıyım?
Ben: – “Nefesini tutarak ömrünü mü uzatmaya çalışacaksın?”
Danışan: – “Bizim aldığımız her nefes sayılı değil mi? Öyleyse ben de o zaman bu sayılı olan nefesleri ne kadar yavaş alırsam, o kadar uzun kullanır o kadar da bu hayatta vakit kazanırım.”
Ben: 🙂
Uzun süre yaşamaktan ziyade, sağlıklı bir şekilde kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek ve sevdiklerimizle her an tadını çıkarabilmek çok kıymetli.
Biz Türk toplumu olarak ölümden genelde çok korkmuyoruz. Bununla birlikte en ciddi korkularımızdan biri hastalık veya kaza nedeniyle sağlığımızı kalıcı bir şekilde kaybetmek ve birilerine muhtaç kalmak.
Sağlıklı bir vücut kendi başına en büyük ödül diye düşünüyorum. Aynı zamanda yaşamınız mutluluğun ve uyumun tadını çıkarmanızın ilk şartı.
Bu yazı da bir mesajla bitireyim ki boş laf olmasın 🙂
“İnsan her nefesini ömrü uzatmak için alır, fakat yine de her nefes alışta ömründen bir nefeslik zaman eksilir. -Namık Kemal”
